Kök hücre tedavisinde yeni bir gelişme
BİLİM ADAMLARI, KÖK HÜCRE FARKLILAŞTIRILMASI SONRASINDA GENETİK ANORMALLİKLER GÖZLEMLEDİ
Kök hücre; farklılaşmamış, sınırsız bölünebilme kapasitesine ve organlara-dokulara dönüşebilme kapasitesine sahip hücrelere denir. Bu özelliklerinden dolayı kök hücreler birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Üç çeşit kök hücre bulunmaktadır: Totipotent, pluripotent, multipotent.
Helsinki üniversitesindeki, Dr. Andras Nagy’nin laboratuvarındaki ve Amerika’da, Kanada’daki bir grup araştırmacılar, uyarılmış pluripotent kök hücrelerin tekrar programlama sırasında genetik anormallikler belirlediler. Bu buluş ile araştırmacılar kök hücre farklılaştırma çalışmalarında farklı bir bakış açısı yakaladılar. Ayrıca bu buluş, kök hücre oluşturmanın gelecekte uygulamalarında ve sonraki kullanımların daha güvenli olmasında yardımcı olacağını belirttiler.
Araştırmacılar, kök hücrelerin tekrar programlama sırasında takip edilen yönteme bağlı olarak oluşan hücrelerde mutant – kusurluluk oluştuğunu gözlemlediler. Bu mutasyonlar, kök hücrelerin özelliklerini değiştirebiliyor, hücre bozuklukları üzerine çalışmalarda yapılan çalışmaları etkileyebiliyor. Bu buluşun, yapay organlarla tedavide kök hücrelerin kullanımı üzerine önemli etkileri olacaktır.
Bu çalışma ile kök hücrelerin farlılaştırmasında kullanılan yöntemlerin verimliliğini arttırmak için yapılan çalışmalar sonucu oluşan kök hücrelerin titiz bir şekilde karakterize edilmesi gerektiği ön plana çıkmaktadır. Mesela, eğer genomik bütünlülük tam olarak belirlenmemişse, tekrar programlamanın verimliliğini arttıran bir çalışma hücrelerin kalitesini azaltabilir.
Araştırmacılar ‘tek nükleotid polimorfizm’ (SNP) analizi yöntemini kullanarak farklılaştırılan insan pluripotent kök hücrelerinin ebeveynleri ile karşılaştırdılar.
Çalışmada, uyarılmış pluripotent kök hücrelerinin orjinallerine ve embriyonik kök hücrelere kıyasla çok genetik anormallikler buldular.
Araştırmacılar bu gözlemleri hakkında yorumları şöyle oldu:
Dr. Otonkoski: ‘Fakat buradaki bazı mutasyonlar hücre için yararlıdır ve hücreler büyüme süresince hayatta kalabilirler.’
Dr. Nagy: ‘ Bizim bulduğumuz bu sonuçlar bize şunu söyler: Tüm genetik analizler, uyarılmış pluripotent hücrelerinin özelliklerinin kontrolünü de içermelidir ki hücrelerin programlanma sonrası normal olduğunu anlayabilelim ve bunları klinik uygulamalarda ve tedavilerde gönül rahatlığıyla kullanılabilelim.’
Ayrıca Dr. Otonkoski: ‘ Genom analizlerindeki hızlı gelişmeler gelecekte bu çalışmayı mümkün hale getirecektir. Ayriyeten, kök hücre oluşturulması süresince gerçekleşen DNA hasarını azaltabilecek yeni yöntemlere ihtiyaç vardır.’
Daha fazla bilgi için tıklayınız